Arslan: Çocuklar Nebevi Eğitim’den Mahrum Kalmasın

BEĞENDİM

ABONE OL

News

NEBEVİ EĞİTİM
İnsanlık tarihi boyunca gönderilen nebi ve peygamberlerin, en büyük görevleri eğitim olmuş. Onlar asırlarının en büyük muallimleri olmuşlar.İnsanları her bakımdan aydınlatmışlar.Vahiy aydınlığında nurlanan gönüller, her türlü karanlık ve zulümden sıyrılarak, hak ve adaletin meyvelerini vermişlerdir.Bizim için her alanda, en iyi örnek olan Peygamberimiz (S.A.V)’in eğitim konusunda da yolumuzu aydınlatacak, önemli noktalar mevcuttur.
Efendimiz (S.A.V, bazen yolda giderken önemli gördüğü bir şey hakkında, yorum yaparak ashabını eğitmiştir, bazen de duyduğu bir kelimeyi açıklama suretiyle , onların irfanlarını artırmıştır. Cenab-ı Allah’ın rızasını celb edecek söz ve amellerin onların zihinlerinde kalması için çok gayret sarf etmiştir.
Nebevi eğitimin keyfiyetini öğrenmek için konuyu hadis çerçevesinde ele almakta fayda vardır.. Bu bağlamda Hz. Ömer b. Hattab (r.a.) şöyle anlatır: “Allah Resulü’nün huzuruna bir takım esirler gelmişti. Bunların içinde bir kadın vardı ki çocuğunu aramakta idi. Kadın esirler arasında çocuğu bulunca hemen onu aldı bağrına bastı ve emzirmeye başladı. Allah Resulü (a.s.) bize: “Şu kadının, kendi çocuğunu ateşe atacağını sanır mısınız?” dedi. Biz de: Hayır vallahi. Atmamak için elinden gelen her şeyi yapar, dedik. Bunun üzerine Allah Resulü: “İşte muhakkak ki yüce Allah, kullarına bu kadının çocuğuna acımasından daha merhametlidir” buyurdu. (Müslim, Tövbe, 4947) Eshabının yabancısı olmadığı ve sıradan bir olay teşkil eden bu manzaradan, Efendimiz (S.A.V.) dersler çıkararak; , .Sınırsız güç ve kudret sahibi Allah (C.C)’nin, kullarına olan şefkatine mukabil, sonsuz fakr ve acz içindeki insanın , Rabbine her an itaatkâr ve şükreden biri olmalarının gerekliliğine dikkatleri çektiğini görmekteyiz.
Ashaptan birisi Efendimiz (S.A.V.)’e gelerek; “Ya Resulüllah kime iyilik yapayım” ( o iyilikle Allah’ın rızasını alayım, cezasından kaçayım) Efendimiz (S.A.V.), “Annene”( Cennetin ayakları altında olup, fazilette kimsenin ona yetişemediği annene) diye cevap verdi. Soranın tekrar aynı soruyu sorması üzerine, Efendimiz (S.A.V.) cevabı yine “Annene” şeklinde oldu. Aynı soruyu üçüncü defa sorana, Efendimiz (S.A.V)’in cevabı yine“Annene” oldu.( Üç defa aynı cevabın verilmiş olması, anaların rahmet pınarı, şefkat denizi ve affın timsali olduğunu vurgulamak içindir) Dördüncü sefer sorulduğunda ise Efendimiz (S.A.V.)’in cevabı “Babana (iyilik yap)” olmuştur.(Müslim, Bir.2548) Baba çocuklarının geçimi için bir çok zahmete katlanan, onları eğiten yetiştiren olduğundan , Yüce Mevla rızasını , babanın rızasına bağlamıştır.İster Efendimiz (S.A.V.)’in Ashabına tevcih ettiği sorular, ister Ashabın Efendimiz (S.A.V.)’e tevcih ettikleri olsun, asıl maksat , zekâlarını ve gönüllerini berrak,vicdanlarını da rahatlatmaktır.
Bir başka günde Nü’man bin Beşir’in babası, oğlunu işaret ederek, “ Şu oğluma , bunu hibe ediyorum” deyince Efendimiz (S.A.V), diğer çocuklarına da aynı hibede bulunup bulunmadığını sordu. “Hayır” cevabın alınca, “onu geri al” dedi.Bir başka rivayete göre “Allah’tan sakının ve evlatlarınız hakkında adaletle davranınız.” , diğer bir rivayete göre “Beni buna şahit kılma, haksızlık üzerinde şahitlik edemem” bir başka rivayete göre de “Buna benden başkasını şahit kıl” dedikten sonra ona şu soruyu sormuş, “Çocuklarından eşit şekilde hepsinden aynı saygıyı beklemiyor musun?” “evet” cevabını alınca o zaman onlar hakkında adil ol” dedi. (Riyazu’s-Salihin, 341) Efendimiz (S.A.V.) anlatacakları hususları akıllarda uzun süre kalsın diye beliğ teşbihler kullanmıştır. Şu hadiste olduğu gibi. Efendimiz (S.A.V.) “ Kur’an okuyan mü’min portakal gibidir: Kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur’an okumayan mü’min hurma gibidir: Kokusu yoktur, tadı ise güzeldir. Kur’an okuyan münâfık fesleğen gibidir: Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur’an okumayan münafık,Ebû Cehil karpuzu gibidir: Kokusu yoktur ve tadı da acıdır.” (Buhârî, Et’ime 30 Fezâilü’l–Kur’ân 17, Tevhîd 36; Müslim, Müsâfirîn 243).
Efendimiz (S.A.V ) yukarda zikredilen hadiste olduğu gibi insanları dört kısma ayırarak, onların özelliklerine uygun, elle tutulan gözle görülen bir nesneye benzeterek, konunun derince anlaşılmasın sağlamıştır. Nebevi eğitimin ilkeleri, kolaylaştırma, müjdeleme ekseninde, zorluk ve sıkıntıdan uzak kolay ve muhatabı ikna edici bir vasıfta bulunmaktadır.
Okulların yeni bir eğitim öğretim yılına başlayacağı bu haftada , yeni eğitim öğretim yılının tüm öğretmen ve öğrencilerimize hayırlı olmasını diler, nebevi eğitimden mahrum kalmamalarını , nebevi eğitimi kendilerine örnek almaları için Rabbim cümlemizin yar ve yardımcısı olsun.Selam ve dua ile.