BİR RAMAZAN HİKAYESİ

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Nerede eski Ramazanlar…

Diyenlere,

Ben buradayım, sen neredesin diye,

Ramazan’ı Şerife’nin seslendiğini duyar gibiyim.

Evet ramazanlar eski ramazan havası,

bayramlar eski bayram havası değil ama

değişen bu mübarek günler mi, yoksa biz miyiz?

Halbuki ramazan hep aynı manevi hava,

Hep aynı huşu, huşuyu arayana…

Sabah tutulacak ilk oruca, bizi akşamdan hazırlar ramazan.

Yakılır mahyalar, okunur salalar, kılınır teravihler,

Sahur vakti geldiğinde, vurulur davullara,

birde yanında bir mani;

Besmele ile çıktım yola

Selam verdim sağa sola

A benim devletli efendim

Ramazan’ın mübarek ola

Arıyoruz ya hani o eski ramazanları,

o manevi havayı, o sıcaklığı ve samimiyeti.

İbadetlerimizi hakkıyla yapalım,

yapabilirsek hatim yapalım, teravihe gidelim,

güler yüzlü olalım, sabırlı olalım,

çekelim bu mübarek ayın manevi kokusunu

burun deliklerimizden ta yüreğimize,

okşayalım bir yetim başı,

akrabaya, komşuya, iyi davranalım,

yetimlerimizi, yaşlılarımızı, hastalarımızı,

fakir ve miskinlerimizi unutmayalım,

onlara ikramda bulunalım, onlar için en azından

bu mübarek ay içinde, sadece bir gün hizmet edelim,

bak işte o zaman bulursun aradığın o eski ramazanları.

O zaman başın göğe erir ve mutlu olursun,

hatta umutlu bile, olursun kendinden.

Sayılı günler çabuk geçer demişler.

Bu yılın ramazanı da geçip gidecek,

Kendi ramazan defterine ne yazdıysan o.

Bekle yada harekete geç,

Ramazanın son iftarında bir ramazan hikayesi daha

böylelikle son bulacak.

Selamet ile…

Eyyüp Enis Nebati

21/05/2019