IŞİD ve PYD Saflarında Amerikalılar var !

BEĞENDİM

ABONE OL

News

ABD’nin müttefikleriyle beraber Suriye’nin kuzeyindeki PYD’ye destek amaçlı saldırıları seçimlerden önce yoğunlaştı.

PYD’nin Cizire Kantonu’nun 50-55 km batısı, Tel Abyad’ın 50 km, doğusunda yer alan ve hiçbir şekilde IŞİD teröristlerinin bulunmadığı 6 Suriye köyü 30 Mayıs’tan itibaren ABD öncülüğündeki koalisyon uçaklarının hedefi oldu. Bombardıman düzenlenen Nustel, Huveyra, İsa Abdul, Zeydi, Rucm ve Arva köylerinde Araplar yaşıyordu. ABD’nin 30 ve 31 Mayıs’taki bombardımandan sonra bu köylerde yaşayanlar Suriye’nin güney bölgeleri yerine kuzeydeki Türkiye sınırına akın etti. Aynı şekilde bu köylere, ABD bombardımanı sonrası PYD militanları saldırdı ve çok sayıda köylüyü katletti. Uzmanlar, bölgede Araplar ve Türkmenlere yönelik bir etnik temizlik yapıldığını dile getirirken TSK’nın da benzer tespitler yaptığı öğrenildi.

ABD ÖZEL UNSURLARI VAR

Askeri kaynaklar, konunun siyasi muhataplara sorulması gerektiğini belirtirken Ankara kulislerinde, TSK’nın konuyla ilgili tespitleri konuşuluyor. Buna göre, TSK’nın siyasi yetkililere yaptığı bilgilendirmelerde ABD’nin Türkiye’yi uluslararası alanda köşeye sıkıştırarak Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine PKK karşıtı olası bir desteği kesmek amacı taşıdığı belirtiliyor. Aydınlık’ın ulaştığı bilgilere göre, tespitlerde öne çıkan unsurlar şöyle:

– ABD, İngiltere ve İsrail, IŞİD üzerinden Suriye’yi oyalayarak bu ülkenin oluşturulmaya çalışılan Kürt bölgesine müdahalesini engelliyor.

– PYD terör örgütü unsurları üzerinden de bölgeyi Kürtleştirirken bunu etnik temizlik yaparak gerçekleştiriyor.

– Kantonları birleştirdikten sonra, Akdeniz’e uzanan ve İsrail’e can damarı olacak Kuzey (Kürt) Koridoru oluşturulması planlanıyor.

– IŞİD ve PYD içinde çok sayıda Amerikalı, az sayıda İngiliz ve İsrailli özel unsurlar var. Bunlar kod isim kullandığı için isim isim tespit edilemiyor. Gizli ve özel görevle gittikleri için de devletleri tarafında sahiplenilmiyor.

GENELKURMAY’DAN ABD’YE SINIR YANITI

Genelkurmay Başkanlığı, ABD Başkanı Barack Obama’nın “Türkiye sınır güvenliğini artırmalı” sözüne çok net bir yanıt verdi. TSK tarafından Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü vasıtasıyla yaptığı bilgilendirmede, Suriye’de olayların başladığı 2011 yılından bu yana Suriye sınırında 175 bin kişinin yakalandığını açıkladı. Türkiye’nin 2949 km uzunluğundaki kara sınırlarının gümrük kapıları hariç korunmasından 3497 sayılı Kanun gereği Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın sorumlu olduğunun hatırlatıldığı açıklamada şu bilgiler verildi:

“Suriye hududuna yönelik olarak alınan fiziki güvenlik tedbirleri kapsamında;

– 363 km hendek,

– 90 km tel engeli,

– 68 km toprak set,

– 7 km beton duvar inşa edilmiş,

270 km uzunluğunda bölge aydınlatılmış ve 1.210 km hudut devriye yolu yenilenmiştir.

Açıklamada Suriye’de çatışmaların başladığı 2011 yılından itibaren, bugüne kadar 48 binden fazla hudut geçiş teşebbüsüne müdahale edildiği bilgisi aktarılarak “175 bin şahıs yakalanmış, 5,5 milyon lt. akaryakıt, 2 milyon karton sigara, 3,5 ton uyuşturucu, 1,5 milyon uyuşturucu hap, 4 bin silah vb. kaçakçılık malzemeleri ele geçirilmiştir” denildi.

Açıklamada, bahse konu yasa dışı hudut geçiş teşebbüslerinde; 2011 yılında yakalanan şahıs ve malzemelerin, 2012 yılında yaklaşık 10 kat arttığı, buna ilave olarak 2012, 2013 yılları arasında artış miktarının yaklaşık 4 kat olarak gerçekleştiği, 2014 yılında hudut olay sayısının bir önceki yıla göre 1,5 kat daha artış göstermesine rağmen, alınan etkin tedbirler sayesinde yakalanan şahıs ve malzeme sayılarının da aynı ölçüde arttığı, bunun alınan tedbirlerin büyük ölçüde etkin olduğunu açıkça gösterdiği vurgulandı.

Bilgilendirmede, hudut görevinin 365 gün 24 saat esasına göre icra edildiğinden ortalama çalışma süresi personel başına 16 saate tekabül ettiği hatırlatılarak şöyle denildi:

“Kara Kuvvetleri Komutanlığı personeli, ‘hududun bir milletin namusu olduğu’ inancıyla erinden en kıdemlisine kadar, büyük özveri ve fedakârlıklarla, çoğu zaman imkânları da zorlayarak, zor arazi şartları ve hava koşullarına rağmen hududun emniyetini sağlamakta ve yaptığı şerefli görevden gurur duymaktadır.”

kaynak : sanliurfa.com