8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Türkiye ve dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Kadına uygulanan şiddete karşı farkındalık oluşturulurken, kadınlar hediyelerle ödüllendiriliyor. Ancak Suriye’deki savaşın mağdurlarından olan Kobanili kadınlar kendi günleri olan 8 Mart’tan habersiz. Tek düşünceleri IŞİD saldırılarından dolayı harabeye dönen yurtları ve geride bıraktıkları.
Kobanili kadınların Türkiye’ye, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine gelişleri neredeyse 6 ay oldu. IŞİD’in Kobani’ye saldırılarını yoğunlaştırdığı Eylül ayında yanlarına alabildikleri ne varsa yaşlısı, çocuğu on binlercesi katliam korkusuyla soluğu Türkiye’de aldı. O günden bu güne çok şey değişti hayatlarında. Yurtlarından, daha da önemlisi sevdiklerinden oldular. Kimi kocasını, kimi kardeşini, kimi de oğlunu kaybetti Kobani savaşında. 136 gün süren IŞİD saldırıları sonrası geriye harabeye dönen bir yurtları kaldı, bir de acısı. Hepsi aynı koşullarda barınamasa da yaşadıklarından sonra çoğu haline şükrediyor. Acıları halen çok taze. Yine de birçoğu geride bıraktığı evine dönmek istiyor Kobanili kadınların. 8 MART’TAN HABERSİZ KADINLAR Kobanili kadınların savaşmak için geride bıraktığı sevdiklerinden ve iyi ya da kötü yaşamlarını idame ettirmekten başka düşünceleri yok. Çadır kentlerde kendilerine verilen istihkaklar yetersiz ama “idare etmek zorundayız” diyorlar. İstekleri dışındaki koşullar nedeniyle değişen hayatlarını sürdürmeye çalışan Kobanili kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nden habersiz bir şekilde yaşıyor. Sanliurfa.com muhabirleri, kendi günlerinden habersiz kadınların yaşadığı çadır kentlere girdi, sorunlarını dinledi. İşte kendi günlerinden habersiz kadınların hikayesi… “VATAN TOPRAĞI HİÇBİR ŞEYE DEĞİŞTİRİLMEZ” Friyal Seyido, 2 çocuk annesi Kobanili bir kadın. IŞİD saldırısından önce Kobani’de iyi kötü bir hayatı varmış. Türkiye’yi çok görmek istediği için azmetmiş ve Türkçe öğrenmiş. Bir gün Türkiye’ye gelme hayali içinde olan Friyal Seyido, IŞİD’in Kobani’ye saldırmasıyla bu hayalini zamansız ve beklenmedik bir anda gerçekleştirmek “zorunda” kalmış. Suruç’ta yapılan 32 bin kişilik çadır kentte kalan Seyido “Evlerimiz yıkıldı, bize yardım etsinler” diyerek dünyaya sesleniyor. Çadır kentte durumlarının iyi olduğunu söyleyen 2 çocuk annesi Seyido, verilen istihkakların yetersizliğinden yakınıyor, birçok kişinin ekmek sıkıntısı yaşadığına dikkat çekiyor; “Bazı ailelerin ekmekleri yetmiyor”. “Vatan toprağını hiçbir şeye değiştirmez insan. Ne kadar rahat olsak da gönlümüzde bir yara var” diyen Friyal Seyido, hiçbir şeyleri kalmadığından döndüklerinde kendilerine eşya yardımında bulunulmasını istiyor. “BİZE ‘DÖNMEYİN BİR ŞEY YOK’ DİYORLAR” Ali Ahmet 8 kişilik ailesiyle bir çadırda yaşamaya çalışıyor. O da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nden bihaber kadınlardan. Ailesiyle birlikte yaklaşık 6 aydır Suruç’ta kamp kamp dolaşanlardan. Kobani’de amcasını kaybetmiş, hapiste olan amcasının oğlundan haber alamıyor. Harabeye de dönmüş olsa bir an önce evine dönmek istiyor ama kendilerine “Burada bir şey yok, dönmeyin” denildiğini söylüyor. O da kendilerine ödenen aylık maaşın yetersizliğinden yakınıyor; “Burada bize verilen aylık para yeterli olmuyor ama idare ediyoruz.” UrfaHA |
Urfa’da Derbi Sonrası Galibiyet Sevinci
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.