Özgecan’ın Katili Cezaevinde Öldürüldü İddiası

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Özgecan Aslan! Türkiye’yi yasa boğan o şok cinayetle ilgili bir iddia bugün sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Sosyal medyada Özgecan’ın katili öldü iddiası çığ gibi büyüyünce yetkililerden açıklama geldi. Peki gerçekten de Özgecan Aslan’ın katili öldürüldü mü? İşte Adalet Bakanlığı ve ilgili cezaevince yapılan o açıklama…

Mersin’de Özgecan Aslan’ı vahşice öldüren katil zanlısı Suphi Altındöken’in hücresinde ölü bulunduğu bir haber sitesi tarafından haberleştirilince sosyal medyaya bomba gibi düştü. Olayın sosyal medyada büyümesi üzerine açıklama yapan Gaziantep Ceza ve Tutukevi Özgecan Aslan’ın katilinin öldüğü iddialarını yalanladı.

Her gün önemli bir ismi öldüren ve kısa sürede yalanlanan sosyal medyada gün boyunca “Özgecan’ın katili cezaevinde öldürüldü” mesajı paylaşıldı. Cezaevi yönetiminden yapılan açıklamada bu bilginin gerçekleri yansıtmadığı belirtildi.

Mersin’de 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ı minibüsün içinde vahşice katlederek öldüren Suphi Altındöken’in, tutuklu bulunduğu Gaziantep Ceza ve Tutukevi’ndeki hücresinde ölü olarak bulunduğu iddiası sosyal medyada çığ gibi büyüdü. Sosyal medyada bir anda hızla yayılmaya başlayan bu haber kısa bir süre önce Gaziantep Ceza ve Tutukevi yönetimi tarafından yalanlandı.

Mersin’in Tarsus ilçesinde Özgecan Aslan’ın korkunç bir şekilde öldürülmesinin ardından katil zanlısı Suphi Altındöken ve cesetin yok edilmesinde Altındöken’e yardımcı olan iki kişi tutuklanarak ceza evine gönderilmişti. Bir internet sitesi Katil Suphi Altındöken tutuklu kaldığı cezaevinde koşuğunda ölü olarak bulunduğunu iddia etti. Gün boyunca sosyal medyada konuşulan bu dedikodu kısa sürede yalanlandı. Adalet Bakanlığı ve Cezaevi yönetiminden edinilen bilgiye göre Özgecan’ın katili Suphi Altındöken’in özel güvenlikli cezaevinde koğuşunda ve sağlıklı olduğu belirtildi.
Daha önce de benzer bir olay sosyal medyada yankılanmış, Özgecan Aslan’ın katili cezaevindeki mahkumlarca dövüldüğü iddia edilmişti. Kısa süre içinde ilgili haber hastane yetkililerince yalanlanmıştı.

KALÇASI ŞİŞE İLE KESİLDİ Mİ?

Özgecan cinayetinde katil zanlısına yardım eden ve tutuklanan 3 şahısdan birisi Mersin’in Erdemli ilçesinde bulunan cezaevine gönderildi. İddialara göre cezaevinde mahkumlar tarafından feci şekilde dövüldüğü öğrenilen şahsın, kalçasının mahkumlarca kırılan şişe ile kesildiği öğrenildi.

Zanlı, Erdemli Devlet Hastanesi’nde ameliyat oldu. Operasyon sırasında şahsın kalçasından kırık cam parçaları çıkarıldığı, hayati tehlikesi bulunmadığı öğrenilen zanlının tedavisinin sürdüğü ifade edildi.

Özgecan’ın katil zanlıları Suphi Altındöken, Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe, Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı tarafından tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilmiş, mahkeme ise 3 zanlı hakkında tutuklama kararı vermişti. Zanlılar, güvenlik gerekçesiyle adliyeye getirilen cezaevi aracı ile farklı cezaevlerine gönderilmişti.

“HASTANEDEKİ O DEĞİL”

Hastane yetkililerinden alınan bilgilere göre; saldırya uğrayan şahsın Özgecan’ın katili olmadığı, başka bir cinsel istismar vakası olduğu, son günlerde yaşanan gergin atmosfer nedeniyle şahsın cezaevinde saldırıya uğradığı ifade edildi.

BAŞHEKİMDEN YALANLAMA

Erdemli Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Ömer Ulak, Özgecan Aslan’ın öldürülmesiyle ilgili tutuklanan zanlılardan birinin cezaevinde yaralanarak hastanelerinde tedavi edildiği yönünde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Ulak, hastanede yaptığı basın açıklamasında, bazı sosyal paylaşım sitelerinde zanlılardan birinin Erdemli Cezaevin’de mahkumlar tarafından yaralandığı ve Erdemli Devlet Hastanesinde ameliyat edildiği şeklinde haberlerin yer aldığını söyledi. Haberin gerçeklik payı olmadığını aktaran Ulak, “Zanlılardan herhangi birisinin hastanemize gelerek tedavi edildiğine yönelik bir kaydımız yoktur ve haberin gerçekliği de yoktur” dedi. Genel Cerrahi Uzmanı İsmail Güler de bugün hastanede nöbetçi genel cerrah olarak kendisinin bulunduğunu ve hastaneye böyle bir hastanın gelmediğini, ameliyat da yapmadığını söyledi.

kaynak: Yunus Emre Arvas / Sabah.com.tr