Viranşehir Derneği Başkanı Murat Karadaş ile Özel Röportaj

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Viranşehir’in en eski ve en etkili STK’larından, ilçede yaptığı çalışmalar ile adından söz ettiren Viranşehir Derneği hakkında Viranşehir’in Sesi olarak Dernek Başkanı Murat Karadaş ile bir araya gelerek gündemdeki konuları konuştuk. Röportaj teklifimizi geri çevirmeyen ve sorularımıza içtenlikle cevap veren Dernek Başkanı Murat Karadaş’a teşekkür ediyoruz.

Viranşehir Derneği’nden biraz söz edebilir misiniz? Viranşehir Derneği kimdir, hangi alanlarda faaliyet gösteriyor?

Viranşehir Derneği, kurulduğu ilk günden itibaren eğitim çalışmaları, yardım faaliyetleri, sosyal ve kültürel aktiviteler ile kadın-erkek, genç-ihtiyar, fakir-zengin ayırımı yapmadan Viranşehir halkına hizmet etmeyi kendine şiar edinmiştir. Yönetim kurulumuz, üyelerimiz ve derneğimize gönül vermiş kişilerle bu faaliyetlerimizi şartlar ne olursa olsun sürdürmeye çalıştık ve çalışıyoruz. Viranşehir halkı için çalışmak bizim sevdamızdır. Bizler yıllardır bu aşk ile çalışıyoruz. Gün oldu; Suriye’den muhacir olarak gelip ülkemize özellikle Viranşehir’e sığınan 15.000 Arap kardeşimizi, Kobani’den gelen 5.000 Kürt kardeşimizi, İlçemize gelen 2.500 Ezidiyi bağrımıza bastık ve onlara hizmet ettik, İnsani Yardım Platformu ile her türlü insani yardımı ulaştırmaya çalıştık. Gün oldu yetimleri sevindirmek için seferber olduk. Her bayram öncesi 500 yetim ve fakir çocuğumuzu giydirdik. Gün oldu yaşlı ve kimsesizlerin kimsesi olmaya çalıştık. Her Ramazanda 500 aileye gıda kolisi dağıtıyoruz. İftar sofralarında halkımızla birlikte olmaya çalışıyoruz, kimi evlerin sofralarını sofralarımızla birleştiriyoruz. “Sofranı Yetim Aile Sofrasına Taşı” projesiyle yetimlerle aynı sofrada bulunuyoruz. Yeryüzünde ezilen Müslümanların yalnız olmadığını haykırmaya çalıştık meydanlarda. Hain darbe girişiminde oynanan kirli oyunlara karşı tüm üyelerimizle birlikte cumhurbaşkanımızın çağrısından önce tüm gönüldaşlarımızla meydanlara indik.
İşlerimizin vaktimizden daha çok olduğu şuuru ile halkımız için nice gecelerimiz uykusuz geçiyor ama Allah katında ecir umarak çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz.

Bir STK olarak Viranşehir Derneği’nin İslami anlayışı nedir? Nasıl bir bakış açınız var?

Çok önemli bir soru. Öncelikli şunu söylemeliyim ki, bizler İslam’ın tüm yönleriyle yaşanması gereken cihanşümul bir din olduğu inancındayız. İslâm!.. Sarsılmaz bir inanç, samimi bir ibadet olduğu gibi, hayatın her alanını da içine alan umumî bir nizamdır. Teori ve pratikte bu anlayışı en güzel şekilde ortaya koyan çalışma Müslüman Kardeşler olduğu için eserlerini, yöntem ve metotlarını beğeniyor, takip ve istifade ediyoruz. Biliyoruz ki bu anlayışta Türkiyemizin her bölgesinde kendilerini bizim gibi bu harekete gönül bağı ile bağlı olduğunu söyleyen oluşumlar vardır ve buna benzer çalışmalarla gönül bağı dışında herhangi bir birlikteliğimiz yoktur. Bizler, az önce belirttiğim anlayış çerçevesinde Davet ve Kardeşlik Vakfı bünyesinde faaliyetlerine devam eden bir STK’yız. Anlattıklarımın ışığında bir özetleme yapmam gerekirse şunu söyleyebilirim: ‘’Bizler, İtikad ve ibadet konusunda ehlisünnet yolunu takip eden, İslam’ın bütün yönleriyle yaşanması gerektiğini savunan ve toplumun İslami değerler doğrultusunda inşa olması için çalışmalarda bulunan bir camiayız.

Belli bir anlayış çevresinde birleşen camiaların ya da ekollerin kendilerinden olmayanlara yönelik olumsuz bakış açıları olduğu noktasında eleştirileri çok doyuyoruz. Benim STK’ma yada benim gurubuma mensup olmayan benden değildir anlayışı yani. Dernek olarak sizin başka STK, oluşum ve insanlara yönelik bakış açınız nasıldır?

Bir önceki soruda söylediklerimle aslında hangi anlayışlarla uyumlu olduğumuzu da vurgulamış oldum. Bizler tüm STK’lara şu parolayla yaklaşıyoruz: ‘’İttifak ettiğimiz noktalarda yardımlaşalım, ihtilaf ettiğimiz noktalarda birbirimizi mazur görelim.’’ Bundan dolayı; hiçbir STK’yı bizimle %100 aynı düşünmüyor diye dışlamaz ve kınamayız. Sahada çalışan diğer STK’ların bizimle ortak düşünmediği birçok konu olmasına rağmen güzel bir uyum ile çalışmaya devam ediyoruz. Diğer önemli bir nokta ise; Müslümanlar arasında büyük bir fitne olan ‘’tekfir’’ konusudur. Bu konudaki parolamız ise şudur: ‘’Bizler davetçiyiz, yargıç değiliz’’ Şunu açıkça söylemeliyim ki, günümüzde kendi dışındaki Müslümanları türlü sebeplerle ‘’tekfir’’ edenler, şu ümmete en büyük ihaneti yapmakta ve en büyük zararı vermektedir. Bizleri tekfir etse bile; bizim tekfir edeceğimiz ve bu konuda tartışma ve polemiğe gireceğimiz hiç kimse yoktur. Allah cc Kur’an-ı Kerim’in Hucurat Suresi’nde birbiriyle savaşan iki Müslüman gruptan bahsederken bile ‘’Mü’minler ancak kardeştir. O halde kardeşlerinizin arasını bulun (barıştırın) ki, merhamet olunasınız’’ buyurarak, Müslümanlara çok önemli mesajlar vermektedir.

Viranşehir Derneği’nin maddi kaynağını sorsak; bunun hakkında bize ne söylemek istersiniz?

Tüm çalışmalarımızın maddi kaynağı; derneğimizin üyeleri ve derneğimizin çalışmalarını seven, takip eden ve güvenen hayırsever halkımızdır. Özellikle şunu belirtmek isterim: Üyelerimizin anlayışı şudur ‘’Bizim bütçemiz, kendi ceplerimizdir’’ Tabi bu fedakârlık ve samimiyeti gören hayırseverler de her fırsatta yanımızda olmuşlardır ve olmaya da devam etmektedirler. Bu kutlu yürüyüşe gönül vermiş üyelerimiz; gün olmuştur ki derneğimiz, infak talebinde bulunduğunda elindeki cep telefonunu satıp daha düşük bir telefon alarak maddi katkıda bulunmuştur. Kullandığı bilgisayardan feragat ederek hayır işlerine destek olan üyelerimiz olmuştur. ‘’Benden önce infak eden var mı?’’ diye soran, kardeşlerimize şahit olduk. Böyle fedakârlıklar, bir yandan azmimizi arttırmakta öte yandan sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu da hatırlatmaktadır. Bu çalışma Seyda Melle Halil gibilerinin aç olduğu halde öğrencilerini doyurmak için verdiği mücadelelerle bugünlere kadar geldi. İnşallah bundan sonra da ‘’veren el ile alan el arasında hayır köprüsü’’ olmaya devam edecektir.

Viranşehir Derneği’nin siyasete bakış açısı nasıldır, siyasi faaliyetleri var mıdır?

Bizler, halkımıza hizmet eden, inanç ve fikir hürriyetine katkı sağlayan ve bu konuda millete hizmet etmeyi kendine vazife edinen, hak ve özgürlüklerin önünü açan, halkın değerlerine saygı duyan ve gelişmesine katkıda bulunan, ülkenin maddi ve manevi kaynaklarını geliştiren her siyasi oluşumun yanında olmayı kendimize bir vazife olarak görüyoruz. Bizler bir STK’yız ve STK olarak tüm siyasi partilerle diyalog içerisindeyiz ve olmaya devam edeceğiz.

Ali Tekin Ak Parti İlçe Başkanlığına seçilmesi ilçede çok konuşulan konulardan biri oldu. Ali Tekin Viranşehir Derneği’nin adayı mıydı?

Bu soruyu sormanız beni sevindirdi. Siyaset rekabet öngören bir yapıdır. Bundan önceki bütün ilçe başkanlığı seçimlerinde hafızamızı yoklarsak böyle bir rekabet ve gündem olmuştur. Akparti İlçe Başkanı Ali Tekin’in seçilmesi de yeni olduğu için gündemdeki yerini korumaktadır. Tüm siyasetçilerin iyi ve doğru çalışmasının destekçisi olacağımızı yanlış ve hatalarının da yanında olmayacağımızı belirtmek isterim. Bizler yıllardır Viranşehir halkına hizmet veriyoruz. Dolayısıyla camiamızın faaliyetlerini beğenen ve gönül ilişkisi olan esnaf, akademisyen, öğrenci, memur ve işçi olan birçok kişi olmuştur. Zamanla, geçmişte bizim çalışmalarımıza katılan bu insanların hayatlarının ileriki aşamasında siyasetle uğraşması ya da herhangi bir kamu kuruluşunda veya başka çalışmada yer alması, bizim adımıza iş yapması anlamına gelir mi? Geçmişte Ak Parti’nin yönetiminde yer almış, parti başkanlığı yapmış kişilerle de diyalogumuz ve gönül bağımız olmuştur. Hatta parti başkanlığı yapan bir kardeşimiz aday olacağını söylediği zaman derneğimiz ona dua ederek yönetimden çıkarmıştır. Sayın Celal Sayan, bir dönem Ak Parti İlçe Başkanlığı yapmış biridir. Kendisiyle bu süre içerisinde diyalog içinde olmamız yâda onun bizimle diyalog içinde olması; Viranşehir Derneği’nin adayı olması anlamına gelir mi? Ya da daha önceleri Davet Vakfı olarak bizler çalışmalarımızı yürütürken; Ak Parti Eski İlçe Başkanı Sayın Mehmet Yıldırım’ın da bu çalışmalara katılmış olması, bizim adayımız olduğu anlamını taşır mı? Geçmişte nasıl ki, bu kardeşlerimizle doğrudan ya da dolaylı ilişkilerimiz olmuşsa Ali Tekin’le de böyle bir diyalogumuz olmuştur. Bu durum Ali Tekin’in, bizim adayımızdır diye görülmesi, başta bizlere ve Ali Tekin’in iradesine bir saygısızlıktır. Bu durum, kendi tercihidir ve bizler de bu tercihinde başarılı olmasını ve hayırlı çalışmalar yapmasını diliyoruz.

Üyelerinizin kurumlarda kadrolaştığı iddiaları doğru mudur? Bu konu hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Bir önceki soruda da belirtmiştim. Bizler halkın tüm kesimlerine hizmet veren bir STK’yız. Yıllardır genç-yaşlı, kadın-erkek, esnaf-öğrenci, zengin-fakir, birçok kişiye hizmet vermekteyiz ve bu kişiler çalışmalarımıza katılmaktadır. Az önce de belirttim, çalışmalarımıza katılan insanlar, yarın bir gün alın teriyle kariyer sahibi olsa, siyasete atılmaya karar verse yada iş hayatına atılıp çalışmalarda bulunsa veya bir kamu kurumuna geçip vatanına ve milletine hizmette bulunsa; bu bizim kadrolaşmamız anlamına mı gelecek? Çalışmalarımıza ve faaliyetlerimize iştirak eden birçok insanımız vardır. Bunların olumlu yada olumsuz her hal ve hareketini Viranşehir Derneği’ne mal etmeye çalışmak ne kadar akl-ı selim bir tavır olur. Böyle bir düşünce izan ve insaftan yoksun bir düşüncedir. Bizim böyle bir zihniyetimiz, imkânımız ve anlayışımız olsaydı belki de öncelikle kendi yönetimimizde olan insanları bir yerlere yerleştirirdik. Oysa yönetimimizde olan arkadaşlarımızın geneli, kıt kanaat geçinen ve asgari ücretle çalışan insanlardır.

Son Olarak Bize Ne Söylemek İstersiniz?

Biz asımın neslini yetiştirmeye çalışan, erdemli duygular ile donatılmış bir gençlik, toplumun temel çekirdeği olan sağlam bir aile, milli ve manevi duyguları özümsemiş, vatanına ve milletine bağlı, çalışkan, ahlaklı ve bilimsel düşünen, bunun için çalışan (gayret eden) yüksek bir toplum imar etme hedefi olan bir derneğiz. Böyle düşünen herkesi bizimle çalışmaya davet ediyoruz.